HAZAL

HAZAL

3 Haziran 2020 Kapalı Yazar: guvenuzman

90’ların efsane ismi HAZAL

*90’ların en güzel şarkılarına damga vuran güçlü yorumunuzla iyi bir çıkış yaparak müzik dünyasına giriş yaptınız uzun zaman sonra “Aşktan bıçak” albümüyle yeniden Hazal’ı dinlemek büyük keyif oldu. Müzik kariyeriniz nasıl devam ediyor, neler yapıyorsunuz?

Öncelikle güzel sözleriniz için çok teşekkür ederim. Albümlerim arasında uzun aralar var. Bunun da sebebi müzik sektörümüzün 2000’lerden sonra almış olduğu hal maalesef. İyi bir albüm yapmak artık kolay değil. Yorumcular artık tek başına. Gerekli finansmanı sağlamadan bir albüm yapmak ve onu tanıtabilmek çok zor. Yapımcıların büyük bir çoğunluğu sadece tanıtım ve dağıtım konusunda destek veriyor. Aşktan bıçak albümünden sonra, iki buçuk senedir her cumartesi gecesi, efsane mekan Sinema Sevenler Derneği, nam-ı diğer Çiçek Bar’da sahne alıyorum. Her salı gecesi de yine aynı mekanda Hazal&Arabesk konseptiyle 70’lerin,80’lerin sevilen arabesk şarkılarını seslendiriyorum. Hep yapmak istediğim bir şeydi. Çok keyifli geçiyor. Sürpriz bir single da yolda…

 

*Küçük yaşlarda müziğe olan ilginiz ve yeteneğinizle hiç bağınızı koparmamışsınız ancak bu süreç nasıl gelişti anlatır mısınız?

Müziğe olan yeteneğim bilinen bir şeydi ama müzikle ilgili bir kariyer, en son seçenekti hep. Ortaokul yıllarımda başladığım voleybol üzerine bir gelecek planlıyordum. Tam 12 sene voleybol oynadım. Spor akademisi sınavlarına hazırlıksız girdim ve çantada keklik dediğim branş sınavına kadar geldim. Sabah uyandığımda kolum, bacağım, boynum her yerim tutulmuştu. Dolayısıyla spor akademisine ve voleybola veda etme zamanı geldi. Dil puanıyla kazandığım Arap Dili ve Edebiyatı bölümüne Ankara’da olduğu için gidemedim. Elde kaldı müzik 🙂 Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin Klasik Türk Musikisi bölümünü kazandım. Eğitim hayatım böyle devam ederken, öğretmen olma amacıyla İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı sınavlarına girdim ve kazandım. Okul arkadaşlarımla harçlık çıkarmak ve keyif almak için çıktığımız bar programlarından birinde albüm teklifi aldım ve işler buraya kadar geldi.

 

*İlk sahne deneyimi o ilk heyecan ne zaman oldu? O zaman ki duygularınız nasıldı ve o günden bugüne sahne hayatınızda neler değişti?

İlk sahne çalışmam için babamdan izin alma seromonisi yaşadık resmen. O unutulmazdır benim için. Kız istemeye gelir gibi, eve geldiler ve ne kadar güvenilir ne kadar iyi insanlar olduklarını ispat etmeye çalıştılar arkadaşlar ve nihayetinde izni kopardık. Sahnede şarkı söylediğim anlar değil de şarkının bittiği anlar kabustu benim için. Of şimdi ne diyeceğim ben insanlara diye halden hale giriyordum. Şarkı söyle, teşekkür et, şarkı söyle , teşekkür et…. Sonra sonra sahnede şarkı söylemenin yanı sıra sevenlerimle sohbet etmenin, şakalaşmanın keyfini keşfettim.

 

*Sevdalım albümüyle 95’de müzik dünyasındaki yerinizi aldınız? Birbirinden önemli isimlerle çalıştınız değil mi?

Evet “Sevdalım” albümünde o dönemde popüler olan pek çok ünlü isim ve yeni isimler eserleriyle yer aldı Seda Akay, Bora Öztoprak, Bülent Özdemir, Yıldız Tilbe, Ercan Saatçi, Toygar Işıklı, Ömer Teoman gibi…

 

*Bugüne kadar kaç albüm oldu ve bu süreçler nasıl gelişti?

20 yılda beş albümle en az albüm yapma rekorunu kırdım sanırım 🙂 1995 Sevdalım, 1997 Aşka Dair, 1999 Sürgün Aşkımız, 2009 Geriye Dönme ve 2014 Aşktan Bıçak 2000’lerden sonra oldu ne olduysa. Korsan ve internet paylaşımları yüzünden yatırımlarının geri dönüşü olmayan yapımcılar, yorumculara albümlerinizi yapıp getirin demeye başlayınca işler değişti. Ardından sektörde bir tekelleşme başladı, tüm müzik kanallarında, radyolarda hatta belli başlı tv programlarında, belli firmaların, belli sanatçıları yer almaya başladı. Bu kısırlık, tek tip müziğin oluşmasına sebep oldu vs.vs. Dolayısıyla albüm yapmak için gereken şartları sağlamak uzun zaman aralıkları gerektirdi.

 

 

 

*Sürgün Aşkımız albümü özellikle 2000 yılında en çok sevilen şarkılarınızdan biri oldu. Ve slow şarkıların güçlü yorumu olarak tanımlandınız. Son albümünüzde de bu sevilen şarkı hala yer alıyor diye biliyorum.

Yok hayır, son albümüm Aşktan Bıçak’ta, sevenlerimin talebi üzerine ilk albümümde yer alan ‘’Elden Yar Olmaz’’ isimli şarkımı yeniden seslendirdim. Sürgün Aşkımız için de bu yönde talepler vardı amma velakin bu şarkıya cover yapmak yeni yeteneklerden, güzel sesli ve güzel kalpli sevgili Derya Uluğ’ya kısmet oldu.

 

*Son dönemde sahne çalışmalarınız hız kazandı. Nasıl gidiyor yeni konserleriniz?

Aslına bakılırsa geçmişten bugüne sahne çalışmalarımı sadece halk konserleri ve ekstralarla sınırlayan bendim. Fakat sektördeki tekelleşme, 90’larda yıldızı parlayan pek çok yorumcunun, canlı performans yapabileceği alternatif mekan arayışlarını da beraberinde getirdi. Belli şirketlerin, belli sanatçıları halka tam gaz dayatılırken, bizlerin de bir şekilde sevenlerimizle bir araya gelmemiz gerekiyor. İstanbul’da düzenli olarak devam eden sahnelerim var. Bunun dışında 90’ların popüler şarkılarıyla dillere pelesenk olan birbirinden güzel şarkıların sahibi sanatçı arkadaşlarımla 90’lar konserlerimiz devam ediyor.

 

*Pop müziğin deyim yerindeyse kaliteli bir döneminde çıkış yaptınız ve halen yeni nesile baktığımızda gündemdeki yeni şarkılara değil yine 90’lara ilgi gösteriyor. Bunun sebebi sizce ne olabilir. Son zamanlardaki şarkılar eskileri gibi kalıcı olamıyor, siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

90’larda ilk albümlerini yapan tüm yorumcular için öncelik ünlü olmak, müthiş paralar kazanmak değildi. Herkes büyük kalabalıklara şarkı söylemenin, müzik sektörüne bir fark, bir değer katmanın peşindeydi. Bu gerçeklik ve samimiyet günümüzde çok zor bulunan bir şey. Hayatlarımız nasıl yaşanıyorsa, ürettiklerimiz de onların yansıması oluyor. Yüzeysel, maddeye dayalı hayatlar; yüzeysel ve gel geç şarkılar üretiyor. İnsanların derinine inmeyi başarırsanız ve anlattıklarınızın gerçek hayatta da bir karşılığı varsa eğer o eserler klasikleşiyor.

 

*Şarkı yarışmaları sayesinde de çok sayıda yeni isim müzik dünyasında yer alıyor. Ancak büyük bir kalabalık ve piyasanın zorlaşması da söz konusu. Dinleyici gerçek anlamda kaliteli müzik tercihi yapıyor mu? Sizlerinde zorlandığı şikayet ettiğiniz durumlar var mı bu konuda?

Tekel isteyince neler olmaz ki diyeceğim size sadece. Birilerinin ünlenmesinde öncelik maalesef yorumcunun yeteneği ve donanımı değil. Bunun üzerine ne söylenebilir ki. Suni bir ortam. Genç arkadaşlar internet ortamını iyi değerlendirsinler diye düşünüyordum hep nitekim iş o noktaya geldi.

 

 

 

*Peki müzik hayatı dışında Hazal neler yapıyor?

Aklıma eseni yapıyorum aslında. Eğitime karşı bitmek bilmeyen ilgim ve sevgim sebebiyle bu sene Anadolu Üniversitesi AÖF Fakültesi’nin Sosyoloji bölümü son sınıftayım. Çok keyif alıyorum. Onun dışında evde vakit geçirmeyi de seviyorum. Sevdiklerime yemek pişirmek, güzel bir film izlemek vazgeçilmezlerimden. İnternette de hatırı sayılır bir zaman geçiriyorum. Sevenlerimle sosyal medyada iletişim kuruyorum. Kitap okuyorum. Ormanda yürüyüş yapıyorum, kendimi dinliyorum. Elimden geldiğince doğru bildiklerimin arkasında duruyor, düzeltebilmek için ne gerekiyorsa yapıyorum.

 

 

 

*Son olarak hayranlarınıza vermek istediğiniz mesajlarınız var mı?

Doğru bildikleri, inandıkları yoldan ve çalışmaktan asla vazgeçmesinler. Hayallerini gerçekleştirsinler ve tüm olumsuzluklara kulaklarını tıkasınlar. Sevgi ve selamlarımı gönderiyorum.

Sosyal medyada

https://www.facebook.com/hazalcilar

www.instagram.com/hazalinsayfasi

https://twitter.com/hazalinsayfasi adreslerinden bana ulaşabilirler.