Hoş geldi bahar ayları…

Hoş geldi bahar ayları…

27 Nisan 2020 Kapalı Yazar: guvenuzman

İçimiz ısınmaya, kışın rehaveti yavaştan üzerimizden kalkmaya, yüzleşmekten kaçındığımız fazla kilolar gün yüzüne çıkmaya başladı. Her ne kadar “Diyetin mevsimi olmaz” desek de beslenmenin önem kazandığı, diyet listelerinin ‘trend’ olduğu bir dönemdeyiz. Bu dönemde yanlış diyet uygulamalarından kaçınmanız, fiziksel aktiviteyi artırarak sağlıklı beslenmeye özen göstermeniz en doğru adımlar olacaktır. Sağlıklı kiloya erişmek kadar o kiloyu korumak da büyük önem taşımaktadır. Günümüzün sağlık sorunlarının başında gelen fazla kilo ve obezite tedavilerinde yeteri kadar başarılı olunamamasında; konuya sadece zayıflama odaklı bakılması, yaşam tarzı değişikliğinin sağlanamaması dolayısıyla verilen kiloların korunmaması, Yo-Yo etkisi dediğimiz tekrarlayan alma-verme süreçleri de etkili olmaktadır.

 

Obeziteye Farklı Bakış

Obezite küresel bir sağlık sorunudur. 2015 yılı raporunda Dünya genelinde 2,3 milyar fazla kilolu, 700 milyon obez birey olduğu belirtilmektedir ve ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak görülmektedir. Bununla ilgili yürütülen pek çok çalışma olmasına rağmen son 10 yılda obezite’nın prevelansında ciddi artışlar olmaktadır.

Buna ilişkin yapılan araştırmalar göstermektedir ki; obezite ile mücadelede bireysel ve toplumsal eğitimlerin yanı sıra çevre ve gıda politikalarında da iyileştirmeler gerekmektedir.

Günümüze kadar yapılan iyileştirme mücadelelerine baktığımızda; obeziteyi sadece alınan-verilen enerji dengesizliği düzeyinde ele almanın yeterli gelmediğini görmekteyiz. Çünkü son yıllarda pek çok çalışma göstermiştir ki; kilo artışı ve bireyin genel sağlık tablosu hava kirliliği, trafik, stres, uyku süresi ve kalitesi gibi pek çok faktörden etkilenmektedir.

 

Çevresel Faktörler Metabolizmanızı “Doğrudan” Etkiliyor!

İnsanlar gündüz fiziksel aktivite, çalışma, beslenme faaliyetlerine; gece ise dinlenmeye uyumlu varlıklardır. 24 saatlik yaşamsal döngüde vücutta gerçekleşen metabolik faaliyetler bu ritim ile uyum halindedir. Vücudumuz ışık, melatonin, sıcaklık, jet-lag ve vardiya değişimi gibi durumlardan etkilenir. Ritmin dışına çıktığımız bu durumlarda “yanlış sirkadiyen saat” te enerji alımı vücut ağırlığının artışına neden olabilir.

 

Yetersiz Uyku Kilo Alma Sebebiniz Olabilir!

2015’te yayınlanan (Moleculer and Celluler Endocrinology) bir çalışmada kilo ve uyku arasındaki ilişki incelenmiş ve 24 saatlik dilimde 6 saatten az uyumanın aşırı kilo ve obezite riskini önemli ölçüde artırdığı bulunmuştur. Uyku yetersizliğinde özellikle çocuklarda ve adölesanlarda vücudun daha savunmasız kaldığı da belirtilmiştir. Az uyumanın duygusal yeme ataklarını artırdığı, obezitenin yanı sıra yağlı karaciğer, stres, diyabet gibi sağlık sorunlarına zemin oluşturduğu unutulmamalıdır.

 

 

 

Hava kirliliği sağlığımızı tehdit ediyor !

Kirli havanın obezite prevelansında artış ile pozitif ilişki gösterdiği, bu durumdan kadınların erkeklerden daha fazla etkilendiği bilinmektedir.  Hava kirliliğinin yanı sıra trafiğin oluşturduğu kirlilik ve gürültü de sağlığımız için risk oluşturmaktadır. Konuya ilişkin Meksika’da yürütülen bir çalışma (2020) özellikle trafik kaynaklı kirliliğin artışını düşük HDL kolesterol (yüksek yoğunluklu lipoprotein) ile, gürültüdeki her 11.6 dB (desibel) artışın da metabolik sendromdaki %17’lik artış ile ilişkili bulmuştur.

Tüm bu çalışmalar bize halk sağlığı sorunu olan “OBEZİTE” ile mücadelede bireysel olduğu kadar iyileştirilmiş sağlık ve çevre politikalarına da ihtiyaç olduğunu göstermektedir.

  • Sağlıklı beslenme programları desteklenmeli
  • Çevre koşulları iyileştirilmeli ve sağlıklı besine erişim kolaylaştırılmalı
  • Egzersiz ve yürüyüş için kentlerde yeşil alanlar artırılmalı, mümkün olduğunca trafiğin olmadığı alanlarda spor yapılmalı
  • Bireysel mücadelede; uyku süresine ve kalitesine özen gösterilmeli
  • Ve “YAZ GELİYOR” telaşı içerisinde kısa süreli de olsa yanlış beslenme programlarından kaçınılmalı, sürdürülebilir ve doğal beslenmeye dikkat edilmelidir.

 

Sağlıklı ve neşeli bir bahar mevsimi geçirmeniz dileğiyle…

DİYETİSYEN FATMA ALTINTAŞ KAPLAN