ÜRETEN KADINLARIMIZ
27 Mayıs 2020
Sanayisi gelişmiş üreten bir ülke olmak için Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde kooperatifler ellerinden geldiğince çalışmalarını sürdüryor. Yedi bölgeden oluşan cennet ülkemizin verimli topraklarında yetişen meyveler, sebzeler, bitkiler ülkemizin yeteceği kadar ihracata da kapı açar boyutta. Ancak son yıllarda ithalatın ön plana çıkmasıyla birlikte organik tarımdan uzaklaşmak, tükettiğimiz besinlerin sofralarımızdaki farklılıkları hepimizi oldukça yakından ilgilendiren bir durum oldu. Şüphesiz ki son zamanlarda kadınlarımızın gücü bu noktada büyük ses getirir olmaya başladı. Kadın kooperatifleriyle başlayan üretim faaliyetleri, genç çiftçilerimizin yatırımlarıyla sürdürülebilir boyutta.
Isparta’da bulunan Lavanta Kokulu Köy’ün 2017 yılında gelecek turizimde projesi kapsamına giren mis
kokulu lavanta köyü’nün bugünlere gelmesindeki en büyük başarı kooperatif kadınlarının emeğinde saklı. Anadolu kadınlarının başaramayacağı bir şey yok elbette. Lavanta Kokulu Köy Kadın Girişimciler
Kooperatifi sayesinde ön plana çıkarak daha fazla kalkınmaya başlıyor ve Türkiye’nin lavanta üretiminde yaklaşık %95’ini karşılıyor. İlham verici hikayeleri köye son yıllarda turizm gezilerini de beraberinde getiriyor. Lavanta’dan üretilen bir çok üründe cabası. Lavanta yağı, sabunu, dondurması, lavanta keseleri, kremleri, kolonyaları gibi bir çok ürünleri de satışlarıyla raflarda yerini alıyor.
Akdeniz bölgesinin güzel illerinden Adana’da başlayan “Kınalı Eller Kadın Hareketi” projesine göz
atacak olursak bir başka başarı hikayesine daha tanık oluyoruz. Girişimci kadınların başlattığı
hareketin hedefi Adana’da başlayarak tüm Türkiye’ye yayılmak. Yerli ıslah sebze tohum ticareti yapan
kadınlarımız 2015 yılından bu yana kooperatf bünyesinde öncelikle eğitimleri veriliyor. Eğitim sonrası
kınalı eller Adana’ya özgü lezzetleri ambalajlama standartlarında üretimeye başlıyor. Aynı zamanda
kooperatifçilik çatısı altında gelir elde edecekler. Amaçları hem Adana’nın tohumlarına sahip çıkmak
hem de bu bölgede yetişen yerel çeşitlerimizi ülkemize tanıtmak. Ülkenin her yerinden, “Biz de
kınalı eller gönüllüsüyüz” diyen, kınalı elleriyle fotoğraflarını yollayan katılım talepleri alıyorlar.
Yine Akdeniz’in incisi Antalya’da bulunan Kadın Kooperatifi bir ilk imza atarak festival
gerçekleştirdi.
Ülkenin dört bir yanında bulunan 170 kadın kooperatifinin yer aldığı festivalde
stand açan emekçi kadınlarımız üretmiş oldukları ürünlerin yanı sıra el emeği ürünlerinin satışını gerçekleştirdi.Kadınların sosyal ekonomik yaşamda daha aktif rol almasını sağlayan kooperatifler kadın istihdamınına da önemli oranda katkı sağlamış oluyor.
Başkent Ankara’dan Anadolu Bacıları Kadın Kooperatifi’nin eğitim sonrası pancar pekmezi
atölyesinde çalışacak olan kadınların yanı sıra Karadenizin emekçi kadınlarının biraraya geldiği
Artvin Kadın Girişimciler Kooperatifi bölge turizmini geliştirmek için başrol oynuyor.
Kadınlarımızın mücadeleci anlayışıyla turizm sektöründe söz sahibi olmak isteyen Karadenizli
kadınlar ilin kalkınması için çalışmalarını sürdürüyor.
Diğer taraftan Güney Doğu Anadolu’nun en uzak illerinden olan Hakkari’de Çiçeklerin Özü Kadın
Kooperatifi üyesi kadınlarımız uygulamalı girişimcilik eğitimi alarak başarılı işletmeler kurmaları
için imkan sunuluyor.
Karabük ilimizde bulunan Üreten Eller Kadın Kooperatifi üyeleri kadınlarımızın el emeği göz nuru
yapmış oldukları yöresel ürünler e-ticaret olarak da satışa sunuluyor.
Eskişehir’de başlatılan “Her ev bir atölye olacak” sloganıyla kurulan kooperatif üyeleri yine emekçi
kadınlarımızın tıbbi aromatik bitkiler, oyuncak, dekorasyon, aksesuar ve giyim alanında tasarım ve
üretimlerini başarıyla gerçekleştiriyor.
Soma Kadın Atölyesi, Eldivan Kadın Girişimi Koop., Eldivan, Manisa, Yeşilhisar, Zeytindalı, 
Karşıyaka gibi ülkemizin bir çok bölgesinde sayısı 170’i bulan kadın kooperatifleri emeklerini, üretimlerinde biraraya getiriyorlar. Sadece kadın olmanın bile zor olduğu ülkemizde bir de çalışan kadın olmak ve de anne olmak herkesin kolay kolay altından kalkabileceği kolay bir durum değil.
Kendi ayakları üzerinde duran kadınlarımız, özgüven sahibi olarak toplumda başarılı bir çok işe imzasını atıyor. Yapılan araştırmalarda ev hanımları ile çalışan kadınların kendilerine değer oranları bile farklı. Ev hanımlarının %67’si gündelik hayatta kendini değerli hissediyorken, çalışan kadınlarda bu oran %75’e çıkıyor.Çalışan kadınlarda değerli olma hissi daha fazla canlı tutuluyor.
Daha geniş bir çevre, gerçekleştirilen başarılı eller daha fazla takdir alınmasına olanak sağlıyor.
Böylece eve ekmek getiren erkek-yuvayı yapan dişi kuş modeli değişiyor. Kadınların finansal
gücünün olması erkek ve kadın ilişkilerinde mutluluk ve iyi hallerinde artış olmasına da sebep
oluyor. Kısacası çalışan kadının hayatı değiştiği gibi çevresine de olumlu etkileri yansıyor.
