SAĞLIKLI GÜLÜMSEMENİN SIRRI DİŞ SAĞLIĞINDA SAKLI

DİŞ HEKİMİ ERDEM ÖZDEMİR

14 yıllık diş hekimi ve  9 yıllık  protez uzmanı olan Erdem Özdemir, 2012 yılından bu yana kendi özel kliniğinde başarılı ekibiyle çalışmalarını sürdürüyor. Yurt içi ve Yurt dışından diş sağlığı için gelen hastalarına doğru diş bakımı ve tedavisi uygulayan Diş Hekimi Erdem Özdemir, Harem’s Life Dergimizin sorularını yanıtladı.

*Son yıllarda diş implantları en çok tercih edilen ve tavsiye edilen bir yöntem. İmplant hakkında sizden bilgi alabilir miyiz?

İmplant 2008 yıllarında Ankara’da yeni yeni artmaya başlamıştı. O zaman belli başlı firmalar vardı. Fiyatları çok ciddi anlamda yüksekti. Tabi uzun bir araştırma süreci’nin  sonunda implant gündeme tam olarak oturdu. İnsanlara kendi dişlerine  zarar vermemeleri açısından öncelikle  tek taraflı dişsizlik, komple dişsizlik ya da bir diş eksikliğinde bile implantı öneriyoruz. Tabi rekabetçi firmalarda çoğaldı. Fiyatları da ona göre biraz daha değişti diyebilirim. Artık Türk implantları da piyasada yerini aldı. İnsanlara artık bir tedavi seçeneği olarak implant’ı sunuyoruz.

*Yerli implant ve yabancı implantları müşteri tercihlerine göre mi kullanıyorsunuz?

Öncelikle hastayı değerlendiriyoruz. Kaç tane implant yapılması gerektiğini kendisine anlatıyoruz. Ekonomik olarak yerli ya da yabancı hangi implant uygun geliyorsa ona göre tercih yapıyorlar. Kliniğimizde kullandığımız bütün implantları hastalarımıza öneriyoruz. Hasta kendisine hangisini uygun gördüyse onu tercih ediyor. Bazı zor vakalar oluyor o zaman biz genelde hastamıza tavsiye ediyoruz şöyle yapsak daha iyi olur diye önerilerimiz oluyor.

*Aynı zamanda Protez Uzmanı olarak hizmet veriyorsunuz. Protez uygulamaları hakkında bilgi verir misiniz?

Genel olarak iki tip protez yapılıyor. Tabi İmplantolojiden sonra genellikle sabit protez eksik dişleri köprü şeklinde tamamlıyoruz veya hareketli protez ile eksik dişler eğer uzunsa veya diş ayakları birbirinden uzaksa bu tarz durumlarda köprü uzuyor. Tabi dişlere gelen köprü miktarı arttığı için köprüyü çok tercih etmiyoruz. Hareketli protez kullanıyorduk eskiden daha çok. Şimdi öncelikli olarak implantı öneriyoruz. İmplant yapılırsa sayısına göre ortalama iki implantın üzerine üç diş yükleyebiliyoruz bazen dört diş yükleyebiliyoruz. Yani iki implantın üzerine köprü anlamına gelir. Bu şekilde yapıyoruz tedaviyi. Tabi burada hasta’nın ekonomik durumu da çok önemli. Bazıları yaptırabiliyor bazıları yaptıramıyor. Ona göre planlamalarını değiştiriyoruz. Sonuçta ne yapılırsa yapılsın önemli olan fonksiyonlu olması.

*Ülkemizdeki sağlık turizmine son yıllarda oldukça önem veriliyor. Yine diş tedavileri için Türkiye’yi tercih ediyorlar, bu konuda siz neler düşünüyorsunuz?

Özellikle Avrupa ülkelerinden Antalya’ya yoğun bir talep var. Bunun en büyük nedeni tabi ki turizm kenti olması ve fiyat farklılıkları. Yurt dışındaki cihazlarla buradaki cihazlar aynı, oradaki materyallerle buradaki materyaller de aynı ama fiyat Türkiye’de daha uygun. O yüzden de diş tedavisi yaptırmak isteyenler kıyasladığı zaman uçak biletini alır giderim her şartta daha uygun diye düşünüyor. Tabi güvenmesi lazım, güvenmesi içinde gideceği kliniği muhakkak araştırıyor. Ondan sonra da orayla bir yazışma gerçekleştirilip ona göre geliyor. Bir hastanın implant tedavisine iki kere gelmesi lazım. İki ya da üç kere de gelse yurt dışından bir hasta her türlü daha ekonomik oluyor.

*En çok hangi ülkelerden diş tedavisi için geliyorlar?

Özellikle İngiltere’den büyük bir talep var.  İngiltere’nin birçok merkezinden Antalya’ya direk uçuşlar var. Bu da diş tedavisi için gelen hastalara avantaj sağlıyor. İstanbul aktarmalı gelen turistler bile hiç zorlanmadan rahatlıkla geliyor. İngiltere’den sonra İrlanda’dan da çok fazla talep oluyor. Almanya, Belçika gibi diğer ülkelerden de talepler olduğunu biliyoruz. Özellikle Belçika’da yaşayan Arap Kökenli vatandaşlar çok geliyor.

*Hangi sıklıkta diş kontrolü yaptırmalıyız?

Avrupa’da bildiğim kadarıyla diş kontrolü yılda iki kez yapılması gerekiyor. Yılda bir kere de yeter. Diş kontrolü için insanlar hiç özel doktora gidemese bile en azından devlet hastaneleri şuanda açık, uygun. Kolaylıkla randevu alınıp, diş kontrollerini yaptırabilirler. En azından diş eti hastalığı olmaması açısından, kendilerini korumaları açısından yılda bir kez de olsa diş kontrolüne gidilmesini öneriyorum.

*Günümüzde diş sağlığına toplumumuzda yeterince önem veriliyor mu?

Türkiye’de geçmiş yıllarda bizim insanlarımız gereken ilgiyi göstermiyordu. Şuanda devlet hastanelerinin yoğunluğu, ağız, diş sağlığı merkezlerinin artması, çevredeki diş hekimi sayılarının artışı, diş sağlığına ilgi olayını daha fazla artırarak olumlu etkisi oldu. Bundan sonraki insan gruplarında büyük ihtimalle bu diş sağlığı bakımından daha düzgün olur diye düşünüyorum.

*Farkındalık yaratmak adına basın yayın kuruluşlarının ve sosyal medyanın etkisi var mı?

Sosyal medyada diş sağlığı iyi olan insanların görüntüsünün düzeltmek amacıyla oluyor. Tabi o sadece bizim için görüntü anlamına gelir. Sağlıklı olması açısından bir şey ifade etmiyor. Ama tabi ki her insan güzel görünmek ister. Özellikle sosyal medyada bu durum çok yoğun şuanda. Herkesin ilgisini çekiyor, takip ediyor.

*Günlük diş bakımı için tavsiyeleriniz nelerdir?

Bizim öncelikli tavsiyemiz hastalara hiç bir şey yapamasa da  en azından günde iki kez dişlerini fırçalamalarını tavsiye ediyoruz. Tabi ağzında protez varsa, implant varsa ara yüzeyi fırçalarını muhakkak kullanmalarını öneriyoruz. Kişiden kişiye diş bakımı çok değişiyor. Bazı insanlar çok titiz diş ipi kullanıyor bazıları kullanmıyor. Normal yumuşak bir diş fırçasıyla günde iki kez fırçalanması gerekir.