DANS TUTKUNLARININ VAZGEÇİLMEZİ

LATİN DANSLARI

Porto Riko’dan Küba’ya, Brezilya’dan Afrika’ya kadar birçok farklı kökene sahip olan Latin dansları günden güne popülerleşiyor. Latin dansları, eğlenceli ve tutkulu müzikleriyle, şıkır şıkır kostümleriyle her zaman dans tutkunlarının ilgisini çekmeyi başarıyor. Ça Ça, Bachata, Samba gibi birçok ayrı türe sahip olan Latin Amerika kökenli bu dansların bazıları, Afrika ve Avrupa kültürlerinden de beslenerek gelişmiştir. Sosyal danslar ve salon dansları olarak da gruplayabileceğimiz Latin dansı türlerini sizlere biraz daha yakından tanıtmak istedik.

Ça Ça: Neşeli Küba esintilerinden ilham almış olan Ça Ça dansı, tıpkı Küba gibi çok renkli ve eğlenceli bir ruha sahip. Eşli bir dans olan Ça Ça dansının ismi ise dans esnasında hızlı ayak hareketleri sonucu ortaya çıkan topuk seslerinden geliyor: Ça ça ça! Mambonun bir alt türü olarak da nitelendirilen bu dans, Latin ruhunu size sonuna kadar hissettirecek.

Mambo: Birçok dansın doğduğu kaynak olan Küba, mambonun da ana yurdu. Daha çok Haitililerin yaşadığı bir bölgede gelişen mambo, altın çağını 1943 yılında, Perez Prado’nun Havana’da ünlü bir gece kulübünde sergilediği danstan sonra yaşamıştır. Daha sonra Amerika’ya, özellikle de New York’a sıçrayan mambo çılgınlığı, içerdiği zor ve tehlikeli akrobatik hareketlerden bir nebze arındırılarak sunulmaya başlanmış. En zor Latin dansları arasında sayılan mambo, bugün ileri düzey bir dans olarak görülüyor. Öğrenmesi ilk etapta pek kolay olmasa da, izlemesi odukça keyifli.

Salsa: Çoğumuz Latin danslarını salsa sayesinde tanır olduk. 1900’lerin başına kadar dayanan uzun bir tarihi var salsanın. Doğu Küba’dan doğup Portoriko, Brezilya ve İspanya’ya kadar yayılan salsa, farklı coğrafyalarda farklı şekillerde gelişiyor. Bu yüzden de tek tip salsa dansının olduğunu söylemek zor. Asıl popülerliğini 70’li yıllarda kazanan salsa, 80’li yıllara doğru daha romantik ve yumuşak bir tarz kazanıyor. Ülkemizde de bol bol kurslarını gördüğümüz bu tür, bugün hem popüler bir dans hem de coşkulu müzik akımı halini aldı.

Rumba: Ça Ça dansıyla aynı ailede yer alan rumba, daha agresif ve tutkulu bir ruha sahip. Ayrıca çok daha ağır hareketleri var. Kalp atışını andıran ritmiyle en zor Latin danslarından biridir aslında rumba. Kökeni Afrika ve İspanya’ya dayanmasına rağmen Kübalıların da kendilerine has bir rumba tarzı vardır.

Samba: Akıllara Rio Karnavalı’ndaki coşkulu, ritim dolu sahneleri getiren samba, Brezilya kökenli bir dans türü. 19. yüzyıldan beri var olan samba, en eski Latin danslarından bir tanesi. Ayrıca kültürden kültüre değişen birden fazla da türü var. Genellikle grup halinde yapılan bu dans kalabalıkken çok daha coşkulu görünüyor, insanın izlerken dansçılara katılası geliyor adeta.

Paso Doble: İspanyolcada “iki adım” anlamına gelen paso doble dansı aslında Fransa’nın güneyinden doğmuş bir tür. Daha sonraları İspanyolların meşhur boğa güreşlerinde çalınan müziklerden ilham alarak özgün bir İspanyol dansı haline gelmiş. Bu tutkulu ve asi dansın hareketlerinin büyük bir kısmı boğa güreşçilerinin güreş esnasındaki hareketlerinden etkilenerek ortaya çıkmıştır.

Jive: Jitterburg dansının akrobatik hareketlerden arındırılmış bir türü olan jive, aslında Afro-Amerikalılar tarafından 1940’ların başında ortaya atılmış. Çok hızlı tempoda yapılan ve swing tarzı eğlenceli müzikler eşliğinde sergilenen jive türünde bolca eğilme, zıplama, diz çekme ve kalça hareketleri bulunuyor.

Rueda de Casino: Küba’da El Casino Deportivo adında bir sosyal kulüpte gelişip popülerleşmeye başlayan, “salsa rueda” olarak da bilinen dans türünün çıkışı 1950’lilere dayanmaktadır. “Rueda” tekerlek ya da çember anlamına geliyor. Rueda de Casino ise çiftlerin çember şeklini alarak ve genellikle bu şekli dansın sonuna kadar koruyarak sergiledikleri bir dans gösterisi anlamına geliyor. Yani hem eşli hem de grupla beraber yapılan bir tür olan rueda de casino, neşeli atmosferiyle yıllarca zirvede kalmayı başardı.

Tango: Aşkın, hüznün ve tutkunun dansı tango, Latin dansları arasında en dikkat çekici olanı ve belki de en çok tanınanı… Tango, 1800’lü yılların ortalarında Arjantin’de, alt ve orta tabakanın hüzünlerini, acılarını ve aşklarını kattıkları bir dans türü olarak ortaya çıkmış, 1900’lü yıllara gelindiğinde ise Avrupa’dan başlayarak bir çok farklı bölgeye yayılmış. Her bölgede farklı farklı stilleri oluşmuş olsa da, derin tutkusu ve zarafeti her yerde ortak.

Bachata: Latin dansları arasında en romantik ve sıcak olanlardan biri bachata desek yanılmış olmayız. Dominik Cumhuriyeti’nde doğmuş olan bachata aslında geniş bir dans ve müzik kültürünü kapsıyor. Çoğunlukla gitarın ön planda olduğu, bongo, maracas, guiro gibi enstrümanların kullanıldığı bachata müziği eşliğinde yapılan dans, 1999 yılında Frank Reyes’in şarkılarının ünlenmesiyle popülerlik kazandı. Genelde tarihi boyunca yoksullukla, dışlanmış kesimlerle bağdaştırılan dans, bu yüzden duygusal bir arka plana da sahiptir. İzlerken insanın tüylerini diken diken eden bachatayı öğrenmesi biraz zor. Öncesinde salsa ya da merengue biliyor olmak ise sert kalça hareketlerini ve esnek hareketleri daha kolay kavramayı sağlıyor.

Merengue: Diğer türlere göre öğrenmesi daha kolay olan Merengue, coşkulu ve enerjik bir ruha sahip. Dominik Cumhuriyeti’ne ait olan ve 1800’lü yılların sonlarına doğru ortaya çıkan tür, yeni başlayanlar için güzel bir alternatif olabilir.