TÜRK EL SANATLARI

TÜRK EL SANATLARI

27 Nisan 2020 Kapalı Yazar: guvenuzman

 AHŞAP İŞÇİLİĞİ

Türk sanatının zenginliğine katkıda bulunan önemli bir dal da, Türkün ince estetik ruhunu en iyi biçimde sergileyen ahşap işçiliğidir. Tarihden günümüze kadar ulaşan kültür ürünleri arasında yer alan ağaç işçiliğinin geleneksel sanatlarımız arasında önemi çok büyük bir yer kaplamaktadır.Türkler sanat yapıtlarında ahşabı en ince deteylı çekliyle kullanmışlardır. Orta Asya Kurganlar-da özellikle Pazırık’ta yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkan bulgularda ağaç işi buluntuların yanı sıra at eğeri, koşum takımlarında kullanılan ağaç parçaları bulunmuştur. Zamanın tahribine karşı fazla dayanıklı bir madde gibi görünmeyen ahşabı değişik tekniklerle dayanıklı hale getirip yüzyıllarca zaman geçmesine rağmen hala işlevini yitirmemiş görünümünden kayıp vermemiş ahşap eserlere rastlamaktayız. Bunun en güzel örneğini ise Beyşehirde bulunan 7 asırlık Eşrefoğlu camiisin de görmekteyiz.

 

Geçmişten günümüze sürüp gelen, maddi kültür ürünleri arasında yer alan ağaç işçiliğinin geleneksel sanatlarımız arasında önemi büyüktür. Türkler İslamiyet’ten önce Orta Asya’da ağacı kutsal saymış, bunu sanat yapıtlarında kullanmışlardır. Kurganlarda yapılan araştırmalar sonucu ağaç işi buluntuların yanı sıra at eğer, koşum takımlarında kullanılan ağaç parçaları bulunmuştur. Zamanın tahribine karşı fazla dayanıklı bir madde olmayan ahşap sanat eserlerinden günümüze pek örnek kalmamıştır.

Ağaç-Ahşap İşçiliği; Anadolu’da Selçuklu döneminde gelişmiş, kendine özgü bir şekil almıştır. Selçuklu, Beylikler dönemi ağaç eserleri daha çok mihrap, cami kapısı, dolap kapakları gibi mimari elemanlar olup gerçekten çok üstün işçilik göstermektedir. Osmanlı Dönemi ahşap işçiliğinde sadelik hakim olmuş, çeşitli teknikler daha çok sehpa, kavukluk, yazı takımı, çekmece, sandık, kaşık, taht, rahle, Kuran muhafazası gibi kullanım eşyası, pencere, dolap kapağı, kiriş, konsol, sütun başlığı, tavan, mihrap, minber (vaaz kürsüsü) , sanduka gibi mimari öğelerde uygulanmıştır. Ağaç işçiliğinde en çok ceviz, elma, armut, sedir, abanoz, gül ağacı kullanılmakta, kakma, boyama, kündekari, kabartma-oyma, kafes gibi teknikler uygulanmaktadır.

 

Baston Asa; Bu teknikler Zonguldak, Bitlis – Ahlat, Gaziantep, Bursa, İstanbul -Beykoz, Ordu illerinde halen devam eden baston yapımcılığı ile günümüze ulaşmıştır. Ülkemizde baston, asa yüzyıllar boyunca kullanılmış, 19. Yüzyılda yaygınlaşmıştır. İşçiliğinin yanı sıra hammaddesine göre değer kazanan bastonların sap kısımları gümüş, altın, kemik, sedef gibi malzemelerden; gövde kısımları gül, kamış vb. ağaçlardan yapılmaktadır.

 

Müzik Aletleri Yapımı; Müzik aletleri yapımı eskiden beri devam eden bir sanattır. Bu aletler ağaç, bitki, hayvan bağırsakları, kıl, kemik, boynuzlardan yararlanılarak yapılmaktadır. Telli çalgılar, nefesli çalgılar, vurmalı çalgılar gibi gruplandırılmaktadır.

 

Semercilik: Yük taşımak amacıyla eşek, katır, beygir gibi binek hayvanlarının sırtına yerleştirilen ağaç iskeleti yastığa semer denilmektedir. Ağaç, metal, saz, deri, dokuma gibi malzemelerden hazırlanmaktadır. Semeri bağlamak için kolan, kayış veya kaytan gibi sağlam şeritler kullanılmaktadır.

 

Kaşıkçılık: Kaşıkçılık, Anadolu’nun bazı yörelerinde günümüzde de sürdürülen el sanatlarındandır. Özellikle Konya’da Selçuklular döneminden bu yana sürdürülen tahta kaşık yapımı birçok ilimizde devam etmektedir. Tahta kaşık yapımında genellikle şimşir, meşe veya armut gibi ağaçlar kullanılmaktadır. Küçük keser, törpü yardımıyla şekillendirilen kaşıklar genellikle Akseki, Gediz, Taraklı bucaklarında yapılmaktadır. Günümüzde yemek kaşıkları yanında süs, oyun kaşıkları da yapılmaktadır. Zımpara ile temizlenen kaşıklar üzerine çeşitli resimler, bezemeler, yazılar basılıp, boyanır cilalanarak satışa sunulmaktadır.

 

Tarım, Mutfak Araçları Yapımı:Sapı ağaçtan ucu demirden yapılan kazma, küret, yaba, tırmık, orak vb. mutfak araçlarından; kova, külek, yayık, kepçe, kaşık, bıçak vb.